Mecnun, Mecnundur. Ne fark eder?
Önemli olan, Kime Mecnun olduğundur.
Oktan Keleş bence tanımanız gereken bir isim. Kendisi araştırmacı bir yazar. Özellikle Tarihi ve Metafiziksel konulara ilgisi olan çeşitli alanlarda entelektüel bir bilgi birikimine sahip. Bu kitap ise tür itibariyle Felsefi & Tasavvufi bir roman. Bizleri hem düşünmeye hem de kalp gözüyle olaylara bakmaya sevk ediyor.
❝Allah zaten bizleydi de biz Onunla mı idik?❞
Bir Meczubun Rüyası'na tanıklık ettiğimiz kitap akış itibariyle diyalog şeklinde ilerliyor. Rüya'da gördüğü her biri sembolik bir anlam taşıyan mistik bir takım kişilerle arasında geçen tasavvufi ve felsefi içerikli sohbetler şeklinde ilerliyor.
Kitap dört seri olmakla birlikte şahsen devamını da alıp okuyacağımı belirtmeliyim. Herkese bir şeyler katabileceğini düşünüyorum. Özellikle tasavvufi metinleri sevenlerin atlamaması gereken bir seri. Vesselam.
ღ
Zaman ötesine uçan bir kuş olsaydı da tutunup kanatlarına gidebilseydim.
Bir Meczubun RüyasıOktan Keleş · İlgi Kültür Sanat Yayınları · 2021131 okunma
Bir meczubun rüyası, serisinde 4.kitap sıra 5.de.
Burada zaman zaman bağlantı kopukluğu var.
Özellikle başlangıçta uzun bir bölüm konudan ayrı.
Aralara serpiştirilmiş fikirler demeti dolu.
Kitapları okumaya başlayınca yazarı da takip etmeye başladım. Ama nedense sanki bu kitaplardaki düşünceler ile yazarın düşüncelerinde aynı bağlantıyı göremediğimiz düşünüyorum.
Kainat yaratıldığından beri insanoğlu hep bu soruları sormuş. Filozoflar, din büyükleri... Var mıyız, yok muyuz?
Kimi varız demiş kimi yokuz. Kimi hem varız hem yokuz... Kimileri ise varla yok arasındayız demişler. Şimdi bunu iyice kavra!
Biz hem varız hem de yokuz kelimelerinin net cevabı şudur:
Biz yoklukta da varız, varlıkta da. Allah bizi “yok'tan var” etti. Bu cihetle yokluğun bağrından var olduk. Hem yoktayız hem vardayız; yani sen, hem yokta varsın hem de varda yoksun. “Yok” a ulaşmanın yolu “var” dadır. Varda yokluğu buluyorsun, Var olmasan yokluktan haberin olmayacaktı. Birçok filozof, işte burada takıldı ve bu hassaslığı anlayamadı. Yokluğu, varlığı insandan ayırdı.
Akıl, işin içine girdi mi vehim de girer,nefis de, tedbir de...
Oysa gönül Rabbanidir, sâfidir. Bir şey vermek istese, aklı geri iter ve hiçbir vehmi, tedbiri düşünmez. Sadece safi olarak hareket eder.
Yaşam bir hakikât, Ölüm bir hakikât. Ahiret bir hakikât. Yaşanan her şey, bir hakikât. İnsanın kafasından ürettiği hayalleri bile hakikât. Dolayısıyla hakikât de bir hakikâittir.
● İnsanlarla iyi geçin.
● Birine dert anlatacak, yol göstereceksen önce kendin yolu bul-sonra göster.Biz sık sık elbise değiştirdik; çünkü insanlarn kültür ve anlayış ve yaşayış seviyesine göre hareket ettik.
● Kuru ekmeği bulamayanların içinde pasta yiyerek Allah'ı anlatma! Pastanı bölerek Allah'ı anlat.
Yüce Allah bizi yoktan var etmiştir. Yüce Yaradan hiçbir şeyi yaratmadan önce yok'u yokluğu yaratmıştır ve o yokluktan bizleri, kâinatı, yaratılmışlığın her eserini. İşte Hû'nun; yani O'nun sırrı burada tecelli etmiştir.